bugün
yenile
    1. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      milliyetçiliktir. nejdet sançar, 1960 yılında, türk yurdu dergisinin 285. sayısında bunu çok güzel anlatmıştır. makaleyi olduğu gibi yazıyorum aşağıya. biraz uzun olduğu için hatalar olabilir, şimdiden özür dilerim. iyi okumalar. cemiyetlerde, insanların bağlandıkları veya ilgilendikleri türlü türlü fikirler, inançlar ve hareketler görülür. çeşitli dava ve ülkelerde içtimai doktrinlere, tarikatlara, siyasi partilere, meslek teşekküllerine ve spora kadar birçok fikirler, inançlar ve hareketler... bunlardan, cemiyetleri sarsmak ve hatta yıkmak için çalışanlar bir tarafa bırakılırsa, diğerlerinin hemen hepsinde milletler için faydalı taraflar bulmak mümkündür. ancak, bütün bu çeşitli fikir, inanç ve hareketler arasında, milletler için birleştirici ve toplayıcı tek fikir hareketi, milliyetçiliktir. milliyetçilikten başka fikir, inanç ve hareketler milletlerin ancak belirli bir parçasına hitap eder, bu belirli parçanın faydasına çalışır. milliyetçilik fikrinin hedefi ve gayesi ise bütün bir millettir, bütün bir milletin saadetidir. türk milliyetçiliğini düşünelim: türk milliyetçiliğinde temel fikir türk'ü sevmektir. nerede yaşarsa yaşasın, hangi içtimai mevki ve seviyede olursa olsun, nasıl düşünürse düşünsün, normal vatandaşlık hayatını yaşayan her türk, bu sevgi halesinin içindedir. milletimizin bütün fertlerini bu sevgi mihrakında toplamayı gaye edindiği içindir ki, türk milliyetçiliği toplayıcı ve birleştiricidir. bu toplayıcılık ve birleştiricilik vasfını, diğer fikir, inanç ve hareketlerde bulmak mümkün değildir. insanların bağlandıkları veya ilgilendikleri fikirler, inançlar ve hareketlerden bazıları üzerinde kısaca durmak, bu gerçeği tespite kâfi gelir. mesela siyasi partiler... cemiyetlerin hayatları için zaruri olan partilerde birleştirici bir vasıf yoktur. siyasi partiler, nazari olarak, iktidara gelip memlekete hizmet veya muhalefette iken iktidarı murakabe ve kontrol etmek gibi cemiyet vazifeleri yapacak teşekküllerdir. fakat bu memleket vazifelerinin yapılması sırasındaki mücadeleler, çok kere gönüllerde ihtiras fırtınaları estirmekte, bunun neticesinde arkadaşlar, dostlar, akrabalar ve daha acısı kütleler birbirlerine hasım ve hatta düşman gözü ile bakmaktadırlar. sonra spor... kendi açımızdan düşünürsek, türk gençlerinin sağlam yapılı ve karakterli insanlar olarak yetişmelerini sağlaması gereken spor bu vasıfları temin edip etmediği bir tarafa cemiyet hayatımızda birleştirici bir rol oynayabiliyor mu? kulüpler arası rekabetin doğurduğu birçok acı hadiseler, sporla uzaktan veya yakından ilgili herkesin malumudur. bir fenerbahçe-galatasaray veya beşiktaş-vefa maçında en yakın arkadaşların tekmeleştikleri ve hatta dövüştükleri görülmüyor mu? sonra tribünlerde, iki takımdan birisini tutan seyircilerin kendi takımlarını alkışlar ve diğerini yuhalarken, öbür takımın taraftarlarıyla kapıştıkları olmuyor mu? sözün kısası fenerlilik, galatasaraylılık, beşiktaşlılık hiçbir zaman sadece sarı lacivert, sarı kırmızı veya siyah beyaz renklere gönül vermekle dahi kalmamakta, bazen türk-moskof düşmanlığını hatırlatacak husumetler yaratmaktadır. başka fikir, inanç ve hareketler de incelenirse hepsinde aynı sonuç ile karşılaşmak mukadderdir. siyasi partilerde, çeşitli içtimai akidelerde, mesleki teşekküllerde, hayır kurullarında ve diğerlerinde hep aynı netice: bir siyasi parti ancak kendi mensuplarını bir fikirde birleştirir. bir içtimai akide, bir meslek teşekkülünde de durum aynıdır. bir hayır kurulu, cemiyetin ancak bir küçük bölümüne el uzatır. bir spor kulübü sadece kendi rengini tutanları toplar. ve sonra unutulmamalıdır ki bunların çoğunda şahsi menfaatlerin rolü de büyüktür. bir partiye hizmet eden kimselerden kaç tanesi bunu sadece parti menfaati için yapar? bir meslek teşekkülü, gayesi yalnız meslek mensuplarını düşünmek olması dolayısıyla, şahsi menfaatler üzerine kurulmuş değil midir? fakat milliyetçilik. milliyetçilikte, diğerlerinde görülen küçük hesaplardan hiçbirisi bulunmadıktan başka, onlarda olmayan tek vasıf, yani birleştiricilik hakim unsurdur. yine kendi milliyetçiliğimizi düşünelim: türk milliyetçiliği, başka bütün fikir, inanç ve hareketlerin üstündedir. türk milliyetçiliğinde şahsi hiçbir düşünce yoktur. tek düşünse türk'e hizmettir. bu hizmet yapılırken de en küçük bir karşılık beklenmez. türk milliyetçiliği bütün millet fertlerini, bütün türkleri bir sevgi halesiyle sarma imanı olduğu içindir ki, cemiyetimizi sağlam, kayalaşmış bölünmez bir bütün haline getirecek bir fikirdir. karşılıklı saflar kurup birbirleriyle kıyasıya mücadele eden partilileri, hiziplere ayrılıp birbirlerinin kuyularını kazmaya çalışan meslek mensuplarını, forma rengi ayrıldığından dolayı birbirlerine giren gençleri ve taraftarları, bütün bu küçük adi hesaplardan, yersiz düşmanlıklardan ve diğer ayrılık düşüncelerinden sıyırmak, onlara milliyetçilik fikir ve ruhunu aşılamakla mümkündür. gözlerini ihtiras bürümüş particileri, forma renginden başka bir şey bilmeyen kulüpçüleri tek düşünleri şahsi menfaatleri olan meslek mensuplarını ve benzerlerini egoizmin kararttığı bu dar çerçeveden çıkarabilecek, onları şahsi menfaatleri ardında ömür tüketen insanlar olmaktan kurtaracak tek şey milli ruhun büyülü atmosferidir. evet, milliyetçilik fikri ve milli ruh... bir milletin çeşitli siyasi düşünce, içtimai akide, meslek, inanç, tahsil ve terbiyedeki ferlerini birleştirecek, toplayacak; onları halk kalabalıkları olmaktan kurtaracak, bir millet haline getirecek tek kuvvet milliyetçilik fikri ve milli ruhtur. birkaç yıl önce, kıbrıs davasının memlekete meselelerine karşı en ilgisiz insanlardan en aşırı particilere kadar bütün bir milleti tek kalp, tek kafa haline getirmesinin sebebi bu değil miydi? bir hamasi şiirler gününün milli atmosferi, çeşitli karakter, görüş, inanış, mevki ve seviyedeki insanları sırf bu sebepten, sadece türklük ve kahramanlık yönünden birbirine bağlamıyor mu? evet... mevki ihtirasları, şahsi menfaat düşünceleri, parti mücadeleleri, kulüp hastalıkları gibi parçalayıcı, dağıtıcı bütün hareketlerin, cemiyetin milli hayatını sarsacak tehlikeler halini almasını önleyecek tek fikir milliyetçiliktir. türk cemiyetinin, sadece şahsi menfaatler ardında koşan birtakım halk yığınları topluluğu değil de, bir millet olarak var olmasını istiyorsak, bize bu güzel kapıyı açacak tek anahtarın sadece milliyetçilik olabileceğini unutmayalım.
      0+++++++++++++++++++++++++++2457900870743 - kafasi simdi geldi 22.06.2017 04:07:26 |#3679780
    2. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      milliyetçilik değildir zira nasıl bir örneklem üzerinde konuşursak konuşalım bu pek mümkün değil gibi duruyor. dünya insanları örneklemini siktir edip, türkiye'yi bile boş verip sadece karadeniz'in doğusundaki lazlar ve birkaç yüz kilometre uzağındaki kürtleri bu konuda ikna edemezsiniz. adamlar neden senin milliyetini kabul edip bu üst milliyet-kimlik altında birleşsin ki? biz o fransa-amerika olma yolunu trenini çoktan kaçırdık.
      0mükemmel bir farkındalık... - darkwitch 22.06.2017 03:21:11 |#3679475
    3. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tek çıkar yol milliyetçiliktir (bkz: yusuf akçura )
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      zorlamayın olum o zaman. demek ki yok. :)
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aman bosver hadi entry yazalim